Ana içeriğe atla

RUH BEDEN ZİHİN ARINDIRMA

Farkındalık seviyelerinin daha farkındalıklı bir boyuta geçebilmesi için önce kişinin kendisini arındırmasını gerektiğine inanıyoruz.
Bizler ne duyarsak duyalım ne öğrenirsek öğrenelim yada okuyalım, eğitimini almış olalım fark etmez, bunları hayatımıza adapte etmediğimiz ve uygulamada yapmadığımız zaman hiçbir şekilde verim alınamayacağını biliyoruz..
Hayatımızda bir takım değişikliklerin olmayışının nedeninin ilk önce kişinin kendi kendini arındıramamasından olduğunu biliyoruz.
Şu dakika itibariyle bir stop deyin kendinize.. Kaç yaşında olduğunuzun bir önemi yok, o yaş dilimine kadar yaşamış olduğunuz geriye dönük zaman sürecinde yediğiniz içtiğiniz, ruhsal olarak düşündüğünüzher neyse arındırmak için başlayın.
Nasıl ki kullandığımız her aracın bir bakımı var, arabaların bile 5.000-10.000 bakımları gelir ve düzenli yaptırır ve yolda kalma riskimizi azaltırız, bedenimiz de bizim aracımız onunda gerekli bakıma ihtiyacı olduğunu unutmuyoruz..
Siz arındıkça bedeninizde ruhunuzda arınacak ve farklı şeylerin sizde zuhur ettiğini fark edecek ve farkındalık dereceniz artacaktır.
Bu arınmaları hayatınıza dahil ettiğinizden itibaren gün ve haftalar içerisinde kendinizdeki farklılıkları hissedeceksiniz.
Arınmalarımızı Günlük arınma – Haftalık arınma – Aylık arınma Olarak 3 şekilde uyguluyoruz.
Günlük Arınma
* Güne başlarken kendimizi hazırlıyoruz…
* Günün sonunda, gün içinde yaşadıklarımızdan kendimizi reset’liyoruz..
Biz buna Günlük Arınma diyoruz.
Sabah kalktığınızda özellikle farkındalıkla ilgili bireyler olmak istiyorsanız mutlaka ve mutlaka 07:00-08:00 saatleri arasında işiniz olsun olmasın uyanık olmanız gerekiyor. Aslında eğer yapabiliyorsanız 05:00-07:00 saatleri arasında uyanmak daha etkili.
05:00-07:00 saatleri arasında uyanık olmanın önemi; kalın bağırsağın çalışma saatin bu saat dilimi arasında olmasıdır, kalın bağırsağın maximum enerjiyle çalıştığı zamandır. Sindirim sıkıntısı çeken bir kimsenin bu saatlerde kalkması onun bu saatlerde mutlaka boşaltım yapmasını gerçekleştirir. Onun için bu saatlerde uyanmak ve güne başlamak önemli ve bedenimiz için faydalı.
Bu sebepten 10:00 ve daha sonraki saatlerde uyanan güne başlayan insanlarda sindirim problemleri yaşamaları çok normaldir.
08:00 de güne başladığınızı varsayalım..
Uyandınız, yataktan kalkar kalkmaz ‘Haydi hemen güne başlıyorum giyiniyorum ve çıkıyorum.’ Yapmadan önce mutlaka bir yatağınızda doğrulun, bir dakika kadar yerinizden kalkmayın.
Kendinizi bir dinleyip uzuvlarınız kontrol ediyorsunuz. Kafam yerinde mi? Kollarım bacaklarım? Ruhum ve aklım yerinde mi? Bu kontrolü yapıyorsunuz.
Bir süre yatağınızda oturduktan sonra elinizi avuç içiniz kafanızdaki tepe noktasına gelecek şekilde (Bıngıldak dediğimiz yer) yerleştiriyorsunuz. Saat yönünde 8 kere çeviriyorsunuz sonra saat yönünün tersine de bir 8 kere çeviriyorsunuz. Böylece gece boyunca kafanızda toplanan biriken kanı güzel bir şekilde dağıtmış oluyorsunuz.
Bunları yapmanızın sebebi vücudunuzun kendini ayarlama sistemidir. Gece ruh nereye gitti nerelerde gezdi bilmiyoruz, geri döndü geldi bedene, normal dünya ile uyum saylayamayabilirsiniz o anda. Yani uyanır uyanmaz yataktan fırlayarak kalkmanız sizin dengenizi bozabilir, başınızı döndürebilir, tansiyonunuz normalden daha farklı olabilir..
Yataktan kalktıktan sonra vücudunuzu 15-20 saniye kadar esnetin, esnekliğinizi hissedin. Öne eğilerek ellerinizi parmak uçlarınızı aşağıya eğebildiğiniz kadar eğin. Esneklik hem vücudunuzu rahatlatacak hem de gün içinde kendinizi daha iyi hissetmenize neden olacaktır.
Camınızı açarak mutlaka derin derin nefes alın. Oksijeni içinize çekin. Nefesinizi burnunuzdan alın burnunuzdan verin.
Elinizi yüzünüzü bir güzel yıkamaya gidiyorsunuz ama lütfen bunu sıradan bir el yüz yıkama hareketi gibi yapmıyorsunuz. Önce bir aynadan yüzünüze bakın gözlerinizin içine bakın, içinizden geçirin güne başlamak için buradayım elimi yüzümü yıkıyorum diye an’ da olun. Çeşmenin akışını suyun sesini duyun. Bunlar uzun uzun şeyler değil sadece farkında olarak yapılan ve farkındalığınızı arttıran şeylerdir.
Suyu avuçlarınızın içine alıp güzelce vücudumuzun reflektörü dediğimiz yüzünüzün tüm çemberini yıkıyorsunuz. Gözlerinizi hafifçe ovalayıp göz kenarlarını da yıkayıp bütün organlarınıza ‘Ben uyandım. Güne başlıyorum’ mesajını verirsiniz böylece.
Yüzünüzü yıkadıktan sonra mutfağa gidiyorsunuz, birkaç damla limon sıkarak hazırlayacağınız bir bardak suyunuzu içiyorsunuz. Sonra ikinci bardak sade limonsuz suyunuzu avuçlarınızın arasına alıyorsunuz ve o günü nasıl geçirmek istiyorsanız niyetlerinizi aktardığınız o suyu içiyorsunuz.
Burada suya niyet ederek içmeniz önemli çünkü günün rotasını belirlediğimiz bir çalışmadır.
Bunları yaptıktan sonra güne başlamak için hazırlanmış oluyoruz.
İşimize, okulumuza gittik yada evimizde günümüzü geçirdik. Gün içinde yaşayacaklarımızı yaşadık ve akşam oldu evimizdeyiz.
Ayaklarımızın içine sığabilecek büyüklükteki, dayanabileceğiniz sıcaklıkta içine su doldurduğunuz kabı alıyoruz. Bu kabın içine bir tutam himalaya tuzu yada deniz tuzu dediğimiz iri parçalı tuzdan koyuyoruz.
Çok rahat bir şekilde evinizde televizyon izlerken yada kitap okurken, otururken kendinize ayıracağınız kısa bir zaman dilimi için de yapabilirsiniz. Ayaklarımızı bu hazırlamış olduğumuz suyun içinde 15 -30 dakika arasında tutuyoruz.
Bu tuzlu su uygulamasını yapmanızın nedeni nötr olmaya ihtiyacınızın olmasıdır.Gün içerisinde yaşamış olduğunuz dengede kalabilmek için vücudumuzdaki fazla elektriğin atılabilmesi için, hırs öfke şiddet ve kıskançlık gibi sürekli etrafımızda dolaşan negatif duygulardan arınmamız için buna ihtiyacımız var.
Akşamları yemekten sonra yada yatmadan evvel, mideniz ile alakalı ciddi sıkıntılarınız yoksa mutlaka bir tatlı kaşığı kadar elma sirkesini bir bardak suya karıştırıp içmenizi tavsiye ediyoruz. Yemeği fazla kaçırdığımızda veya tatlı çok yediğimizde vücudumuzun normalde olan PH seviyesi aşağıya düşüyor ve asitik oluyoruz. Bu elma sirkeli su ile PH dengelemiş oluyoruz böylece.
Akşam yatağınıza yattığınızda mutlaka kendi niyetlerinizi belirleyin. Bu niyetler kısaca sizin hayatınızda gerçekleşmesini istediğiniz olaylar, hayatınıza dahil etmek istediğiniz kişiler yada her ne var ise aklınızdan geçirdikleriniz ve siparişini verdiklerinizdir.
Birde uykuya dalmadan önce gün içerisinde her ne yaptıysak ve yaşadıysak, bizi rahatsız eden bir konu yada kişiler ile alakalı tüm bağımızı kesiyoruz

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sevgi Nedir Sevgi Hakkında

Günlük  yaşamda en çok kullanılan sözcüklerden biri de sevgi sözcüğü olmalı.  Sık sık duyar ya da okuruz;  “…İnsanlar sevmeli birbirlerini…”; “…Her işin başı sevgi…”; “sevelim birbirimizi, sevgi gibisi yok…” Bırakın başkalarını, aynı ailedeki iki kişinin bile birbirlerini sevmeleri hiç de öyle kolay değilken, sanki sevgi alanı özerk bir alanmış da nedenselliğe bağlı değilmiş gibi, ikide bir sevmeyi öğütleyen sözler söylenmesi, bir sevgi susuzluğunu mu dile getiriyor acaba? Kim bilir, belki de? Sevgi konusunu içgüdüsel sevgi (annenin çocuğuna olan sevgisi) ya da aşırı kör sevgiyle (aşk, sevi) değil de pek, karşılıklı doğal ilişkiler içinde oluşmuş bilinçli diyebileceğimiz bir sevgiyle, böyle bir sevginin içeriğini, nedenlerini, koşullarını anlamaya çalışarak irdelemek en doğru yol tabi. Gerek karşı cinse duyulan aşk, gerek aşırı anne duygusallığı, içlerinde yoğun sevgi öğeleri taşır görünseler de, bilinçsel bir körleşmeyi çağrıştırıyorlar hep. Sözgelimi, “çok aşık”(!) biri, kendis

Ezoterik konular hakkında bilgiler

  Harflerin Anlamı Harflerin Frekansı ile isim analizi yapın ( A ) Kişiye liderlik şahsiyetini verir yükler. namus ve erdem sembolüdür .Sağlam iradeniz mücadeleci bir gücünüz var demektir . ( a) i... Reiki ve Meditasyon Nasıl Yapılır Meditasyonun her çeşidi eski zamanlardan beri, kendini keşfetmenin popüler aracı olmuştur. Farklı, derin düşünce yöntemleriyle, kişi ken... Pozitif düşünce ile Hayatınızı Değiştirecek Olumlama Sözleri 1- Düşüncelerinizi değiştirin. Her şey düşüncede başlar.  Düşüncelerimiz hayatımıza etki eder ve bizi şu anki halimize getirir. Düşünce... İNSİYE Evliya, Şifacı, Şaman, Yogi, Majisyenler, Aziz İnisiye-Adept, Evliya, Şifacı, Şaman, Yogi, Majisyenler, Aziz, Usta, Hakan ve Yaratıcıların psikolojisi toplumsal genel-geçer psikoloji al... Ķalp gözü nedir? 3. Göz nedir nasıl açılır? Kalp Çakra ruhsallığa somut realitemizde açılmaya başladığımız ilk yerdir çünkü Esas Varlığın bulunduğu yere giden ilk kapıdır, buradaki ... Ledün ilmi nedir ledün ilmi nasıl öğrenilir “

20 çocuktan 20 sevgi tarifi

Yaşları 4 ile 8 arasında değişen çocuklardan sevginin tarifi istenmiş. İşte duygulandıran, gerçek sevgi tarifleri…  1. “Büyükannem, artriti olduğu için eğilip ayak tırnaklarına oje süremiyordu. Bu yüzden onun için bunu hep büyükbabam yapıyor; kendi ellerinde de artrit olsa bile. İşte sevgi budur.” – Rebecca, 8 yaşında.  2. “Biri sizi sevdiğinde, isminizi söyleyiş şekli farklıdır. İsminizin onların ağzında güvende olduğunu bir şekilde bilirsiniz.” – Billy, 4 yaşında.  3. “Aşk, kadının parfüm, erkeğin ise tıraş kolonyası sürmesi ve ikisinin dışarı çıkıp birbirlerini koklamalarıdır.” – Karl, 5 yaşında.  4. “Sevgi, yemeğe çıktığınızda patates kızartmanızın çoğunu karşılığında bir şey almadan karşınızdakine vermektir.” – Chrissy, 6 yaşında.  5. “Sevgi, yorgun olduğunuzda sizi gülümseten şeydir.” – Terri, 4 yaşında.  6. “Aşk, annemin babam için kahve yapması ve ona kahveyi vermeden önce tadının yerinde olduğundan emin olmak için bir yudum almasıdır.” – Danny, 7 yaşında.  7. “Aşk,